İnsanın sağlıklı ve dürüst düşünebilmesi için, dünyaya dair bilgisini sık sık gözden geçirmesi gerekir. Gözsüz gören var. Sırf bu konuyu düşünmek Allah’ın varlığını anlamak için yeterlidir. İnsanın gördüğünün idrakında olması muazzam bir şey. Birinin sesi duyması, birinin dokunmayı hissetmesi, birinin kokuyu alması, birinin yemeğin tadını alması Allah’ın varlığı dışında açıklanabilecek bir konu değil.

Samimiyetin istikrarlı ve kararlı olması lazım. Düşünürken dürüst olmak önemlidir. Samimi insan hep Allah’ın lehinde düşünür. Allah bazen insanın karşısına özel olarak, Allah’a eleştirel gözle bakan kişiler çıkarır. Bu özel bir denemedir. Onu görünce “aa ben de eleştirel bakayım” deyip hatanın içine düşüyorlar. İnsanın sağlıklı ve dürüst düşünebilmesi için, dünyaya dair bilgisini sık sık gözden geçirmesi gerekir. Gözsüz gören var. Sırf bu konuyu düşünmek Allah’ın varlığını anlamak için yeterlidir. İnsanın gördüğünün idrakında olması muazzam bir şey. Birinin sesi duyması, birinin dokunmayı hissetmesi, birinin kokuyu alması, birinin yemeğin tadını alması Allah’ın varlığı dışında açıklanabilecek bir konu değil. 5 duyu başlı başına Allah’ın varlığının delilidir. Ama Allah imtihan için kuşkular da oluşturur. Mesela çocuk ölümleri olur ya da kendi başına gelen hastalıklar, sıkıntılar olur. Allah hem varlığının delillerinin çok güçlü yaratır hem de kuşkuya düşmenin delillerini verir. Dikkatli bakan, kuşkuya düşülecek şeylerin özel yaratıldığını anlar. Samimiyetten uzaklaşmamak için, Allah’ın varlığının delilleri ısrarla unutmamak, çok tekrar yapmak gerekir. Allah “Beni çok zikredin” diyor, çokça zikretmekte bu sır saklıdır. Çokça zikir bir kelimeyi sürekli tekrar etmek değildir. Allah’ın varlığını, varlığının delillerini şuurlu olarak, tekrar tekrar aklından geçirmektir. (Adnan Oktar, A9TV; 14 Ocak 2018)